Otuz beş yaşıma yeni girmiştim. Seni doğurduğum gün dün gibi aklımda… Her lafı neden üzerine alınıyorsun sanki? Kimin umurunda ki! Boyum bir yetmiş, kilom da yetmiş. Evde kalmama bunlar mı yetmiş acaba bilemiyorum, yaşım da yetmişin yarısı! Aman hadi hayırlısı… Aman ya boş ver gitsin, son zamanların moda sözüyle hayırlısı be gülüm…. Çocuk bana bakıp bakıp anneannesinin kulağına eğilerek bir şeyler fısıldıyordu. İşkillenmeye başlamıştım ki bomba patladı. Hiç parka gitmemiş mi? Annesi onu gezmeye götürmemiş mi? Gülsem gülemiyorum, ağlasam ağlayamıyorum. Sinirden dudaklarımı ısırmaya başladım. Annem lafı değiştirmeye çalışıyor ama nafile… Çocuk da sordukça soruyor. Artık gırgıra vurdum. Evde kalmak iyi değil! Sürekli gez. Kim nereye gidiyorsa peşinden git. Götürmezlerse ağla, bağır, kendini yere at olur mu? Hatta baban işe giderken bile ona eklen canım? Annem de ahbabı Firuzan Hanım da yüzüme tuhaf tuhaf baktılar. Çocuk gülümsedi, gözleri parladı. Kendin ettin, kendin buldun gülüm… Oh, canıma değsin! Odamda emekliliği gelmiş iki memur daha var. Biri geçenlerde kalp krizi geçirdi. Adam gidici gibi görünüyor. Diğeri de ne güler ki gülesin, ne ağlar ki ağlayasın. Gerekmedikçe konuşmaz. Ağzından cımbızla laf alırsın ancak… Kırk üç yaşında, evli, üç çocuklu, hayatından bezmiş biri… Yani iş yerimde koca bulma şansım sıfır… Kendi arabamla gidip geliyorum. Yolda da koca bulma şansım yok. Derneklere üye olsam, bir iki derneğe uğradım ya eğitimsiz insanlar var, ya Küçük Kız Seks Hikayeleri çok yaşlı emekli olmuş kadınlar ve erkekler… Anlayacağın derneklerde de koca bulma şansım yok. İngilizce kursuna yazılayım bari… Yeni insanlarla tanışırım, hem de İngilizcemi ilerletirim. Annem de bu kararımı onayladı. Aslında okul yıllarından beri yabancı dile yatkınlığım vardı. Eskiden bir turist görünce yanına gider, yarım yamalak da olsa konuşmaya çalışırdım. Ne derece başarılı olduğum ise tartışılırdı yani… Üniversitede de İngilizce dersinde oldukça başarılıydım.
Siz, siz olun asla kimseye zorla bir şey yaptırmaya çalışmayın. Kaynanam gelir, beni eve götürürdü. Tam sınav senemde virüs çıktı, yurt kapandı ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bunlar aslında abla kardeşler. Çünkü biliyorum ki ben bunları ona sağlayamazsam dışarıda, sağlıksız ortamlara girip çıkacak, o zaman daha da içim yanacak.
0 Comments
'da işyerimde beyin anevrizması geçirdim. Sizlere bu kez gerçek hayattan bir hikaye anlatmak istiyorum:) Sanırım ilk kez böyle bir şey anlatacağım, umarım beğenirsiniz:). Su almaya mutfağa gittim, bardağımı çalkalarken damarım patladı. tam 3 yıldır aralıksız sevgilim küçük kız kardeşim oldu. Mahalleli “Evde kalmış kız kurusu” diyorlardı arkamdan Annem “Sana değildir kızım Daha yaşın ne başın ne! Otuz beş yaşıma yeni girmiştim. ona aşığım ve her yıl ona daha çok aşık oluyorum. Hikâyeniz nasıl başladı?Eda hanım sizi;din baskısı,köhnemiş fallokrat gelenekler ve yaşamı heteroseksist erkek penceresinin donuk kalıplarının soğuk zindanına hapseden bağnaz iklimde gösterdiğiniz sevgi ve cesaret örneğinden dolayı tebrik ederim. O anda annemin de benim de yüzümüz allak bullak oldu. En çok beni rahatsız eden kısım ise şuydu; ben, evin içinde de kapalı gezmek zorundaydım. Sonra, bunu kim bıraktı acaba der gibi bir bakındı, beni gördü ben de el salladım ona : Ardından mektubu açtı okudu. Artık bana zorla baskıyla yaptıramaz hiçbir şeyi. Bize ayrılan masa geline de çok yakın bir yerdeydi. Arapça çalıştınız mı? Çünkü beni öldürebilir. Sizin ve annemin-babamın ellerinden öpüyorum…O kadar yüreğiniz ve sevginiz büyük ki, sevgisini, vicdanını kaybetmiş insanların bunu anlaması imkansız zaten… Çocuk meselesine gelince, siz çok güzel cevap vermişsiniz zaten…O arkadaş çocuk esirgeme kurumlarını bir gezsin, sevgiye, ilgiye ihtiyacı olan o kadar çok çocuk var ki…İlla kanından olmasına gerek yok, çok çocuk istiyorsan evlat edinir, hem sevap işlersin; hemde o çocuklara aile olursun…Hayatta herşeyin çözümü vardır, bakmak istediğin pencere önemli…Ve ne görmek istediğin… Tekrar ellerinizden öpüyorum, Hayat kızınızla size, ailenize çok güzel günler versin… Sevgilerimle, ASLI. Deneme Genel Manşet. Koşulsuz sevmeyi bildiğiniz için ,seni ve aileni yürekten kutluyorum. Anne ile babasının boşanma hikayesini Vücudunda morluklar oluşurdu. Ağzından cımbızla laf alırsın ancak… Kırk üç yaşında, evli, üç çocuklu, hayatından bezmiş biri… Yani iş yerimde koca bulma şansım sıfır… Kendi arabamla gidip geliyorum. Bu kızı nasıl büyüteceğim diye ağladım. Babamgil bizi arabada bekliyordu ve evden korka korka çıktım. Hatta gittim, pazardan renkli renkli sutyenler aldım. Bunu bildiğim için yıllardır dershaneye gidebilmek için burslarımdan biriktiriyordum. Oldukça güzel görünüyordum. En başlarda hafta sonları eve gidiyordum ama her gittiğimde kovuyordu babam beni evden. Hiç susmadı o, hep bağırmaya devam etti… Her şeye rağmen kafaya koymuştum. Derken müzik başladı. Sanki ağabeyim ve babam bana harammışcasına… Babam işten geldiğinde; beni evde açık görmesin diye, nasıl köşe bucak kaçtığımı çok iyi hatırlıyorum. Baba kız küçük kaçamağımızın üçüncü gecesindeyiz. Çay eşliğinde dedikodu yaparız onunla. E-posta listesine kayıt oldunuz. Şam'da yüzlerce kişi laiklik ve kadın hakları için Babam her şeyi zorla yaptırarak, bana iyilik yaptığını sandı. Babamla çok kötü kavga etmiştik ve babam bana para vermiyordu. Sürekli babama veriyordum o bursumu. Konuşmayınca zamanla unutuluyor, yabancı dil bu açıdan çok nankör….